Laşet Motel Restorant Bungalov Tatİl Köyü
BÖLGE TARİHİ
Şavşat, M.Ö.900-650 yılları arasında Urartu ve Kimmerler, daha sonraları sırasıyla Saka Türkleri, Romalılar ve Sasaniler’in egemenliği altına girmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Trabzon Valiliği sırasında Rize ilinin Osmanlı topraklarına katılması sonrasında, Artvin, Ardanuç, Şavşat ve Borçka çevreleri de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Yavuz Sultan Selim’in Trabzon’dan ayrılması üzerine Şavşat, Ardanuç , Oltu, Tortum ve Artvin yeniden Osmanlı Devletinden ayrılmışlardır. 1829 yılında Ardanuç Sancağı’na bağlanan, 1877 - 1878 Osmanlı Rus savaşı sonrasında da 13 MART 1878 de imzalanan Berlin Antlaşması ile Batum, Kars ve Ardahan ile birlikte Çarlık Rusya’ya bırakılan ilçe, 1879 tarihinde resmen kesinleşen Osmanlı - Rus sınırı ile de Artvin, Ardanuç ve Borçka ile birlikte Anavatandan koparılmıştır. Daha sonra 1921 yılında imzalanan Gümrü Anlaşması ile Doğu sınırlarımız çizilmiş oldu. Şavşat ilçesi 27 Şubat 1921 tarihinde Ardahan Sancağına bağlı olmak üzere ilçe haline getirilmiş, 7 Temmuz 1921 tarihinde ise Artvin İline bağlanmıştır. Şavşat, doğuda Ardahan il merkezi ile Hanak İlçesi, kuzeydoğuda Posof İlçesi, güney ve güney batıda Ardanuç, batıda Artvin Merkez ve Borçka İlçesi, kuzeyden de Gürcistan Devleti ile çevrilidir.
TARİHİ VE TURİSTİK YERLER
TARİHİ YAPILAR
ŞAVŞAT (Satlel) KALESİ
Şavşat Kalesi, Söğütlü Mahallesi’nde (Satlel), Şavşat Suyu´nun hemen yanında, alçak bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. 9. yy.da kurulan ve 19 yy.a kadar kullanılan kalenin boyutları 75 x 70 m ebatındadır. Kaleye en kolay ulaşım güney yönünden sağlandığı için buradaki surlar iyice tahkim edilmiştir. Kule ve burçların biri hariç, diğerleri sur duvarı hizasındadır. Dış cepheler, büyük boyutlu kare veya dikdörtgen kesilmiş taşlardan düzgün sıralar halinde örülmüştür. Buna karşın iç duvarlara daha az özenilmiş ve daha küçük boyutlu taşlar kullanılmıştır. Kullanılan teknik bütün duvarlarda aynıdır. Batı bölümünün, ikinci bir yapı dönemi oluşturduğu, ancak malzeme ve yapı tekniğinin yine değişmediği görülür. Kale girişinin orijinal hali saptanamamıştır. Kuzeybatı köşesinde üç katlı olduğu anlaşılan bir kule yer alır. Kulenin alt katında ahşap bir platform oluşturabilecek yuvalar mevcuttur. Surun batı yönündeki dışa çıkıntılı kulesinin iki katlı olduğu düşünülmektedir.Kalenin en büyük boyutlu yapısı zindandır. Güneyinden sur duvarına bitişik olarak inşa edilen zindan, dışa iki havalandırma deliği ve bir kapı ile açılır. Yüksek kapıya, ancak taşınabilir bir merdiven ile ulaşılır. Zindanın iç duvarlarında, eş boyutlu kesilmiş taş sıraları özenli bir işçilikle dizilmiştir. Zindanın doğusunda sur duvarı içinde Sapelli’ye ait kalıntılar olduğu sanılmaktadır. Zindanın kuzeydoğusundaki kalıntılar bir kiliseye aittir, kuzeyinde ise sarnıç olduğu düşünülen başka bir yapının kalıntıları bulunur. Kale, plan bakımından Bagratlı dönemi kalelerine benzemektedir. İçinde sarnıç ve şapel kalıntıları bulunmaktadır. Osmanlı Dönemi’nde de kullanılan kalenin surlarının bir kısmı ayaktadır. Şavşat Kalesi’nde 2009 yılında başlayan ve 7 yıl sürecek olan kazı çalışmaları Şavşat’ın tarihine çok önemli bir ışık tutacaktır. Şu ana kadar yapılan yüzey araştırmalarında Orta Çağ’a ait olduğu anlaşılan bazı tarihi kalıntılar bulunmuştur. İç sur alanı 4.000 m2, dış tarafı ise 12.000 m2 olan silindirik kulelerle örülü, 19 m yığma taş duvardan inşa edilen kalede başlatılan kazı çalışmalarıyla bölgenin ve kalenin tarihi belirlenmiş olacaktır. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim görevlisi Yard. Doç. Dr. Osman Aytekin ve ekibi tarafından yürütülen kazı çalışmalarında bugüne kadar çok önemli ipuçları elde edilmiştir. Moloz taşların olması, çok kaliteli bir harç kullanılması ve çeşitli nedenlerden dolayı bloklar halinde kopmuş olmasına rağmen taşların birbirinden ayrılmaması göz önüne alınarak hangi medeniyetler tarafından ne amaçla kullanıldığı veya kalenin Orta Çağ döneminde bazı yönetici kadroların mı kullandığı yapılacak olan bu kazılar sonucunda ortaya çıkarılacaktır.
TACARİSHEV KALESİ
İlçe merkezinden 25 km uzaklıktaki Sebzeli Köyünde’dir.Yılın her mevsimi ulaşım mümküm olmaktadır.
PARİH KALESİ
Balıklı ve Taşköprü köyleri arasındadır. İlçe merkezinden40 km uzaklıktadır.TOKHARİS KALESİ
Yapım tarihi belirlenemeyen Tokharis Kalesi, Şavşat’ın6 km batısındaki Kayadibi Köyü’nün arkasında bulunantepe üzerine moloz taşlar kullanılarak yapılmıştır.USTAMİS KALESİ
Eskikale köyündeki hala varlığını koruyabilen önemli birkaledir.ÇAĞLAYAN KÖYÜ KALESİ
Çağlayan köyündedir.HANTUŞET KALESİ
Bilbilan kalesi adıyla da anılan bu kale Hanlı ve Karaağaçköyleri arasındadır.ŞENOCAK KÖYÜ KALESİ
Şenocak köyüne gidiş yolu üzerindedir.HANLI KALESİ
Şavşat’ın 16 km doğusunda Hanlı (Hantuşet) köyünde bulunmaktadır. Köy büyükleri Millî Mücadele döneminde köylülerin düşmandan korunmak için bu kaleye sığındıklarını söylemektedir.DUTLU KALESİ
Dutlu Köyü´nün doğusunda, Şavşat’ın 28 km güneybatısındadırKİREÇLİ KÖYÜ KULESİ
Şavşat’ın 12 km güneyinde Kireçli Köyü çıkışındadır. Kulenin tamamına yakın bir bölümü ayakta olup köyün büyük bir kısmının görülebileceği bir yere yapılmıştır.KİLİSELER
Cevizli -Tibet Kilisesi :
Cevizli Köyü’ndedir. Bu yapı 9. yüzyılda inşa edilmiştir.Bölgenin İslamlaşması ile bir süre cami olarak kullanılan bu yapı, Bagratlı prenslerinden Aşud Kukh tarafından 899 - 914 yılları arasında yaptırılmıştır. 11. yüzyıldan sonra, yörenin önemli dini merkezleri arasında ismi geçen yapı,12. - 15. yüzyıllarda onarım görmüştür. Türk beylerinin bölgeye hâkim olmasındansonra cami olarak kullanılmış, 1885 yılında kubbesine, yan mekânları oluşturan bölümlerine yıldırım düşmesi sonucu hasar görmüş ve 1889 yılında terk edilmiştir.CAMİLER
Şavşat, diğer tarihi kalıntıların yanı sıraOsmanlı Dönemi’ne tarihlenen, farklı mimari yapı ve tekniklerde inşa edilen camive türbeleriyle de gezi tutkunlarınınğı her zaman ilgi odağı olmuşturLINCevizli Köyü Camii, Kocabey Köyü Camii, Zor Mustafa (Zor Tana) BeyCamii, Çoraklı Köyü Camii, Pınarlı Köyü Camii ve Meydancıkığı en iyi bilinen dini yapılardırZOR MUSTAFA BEY CAMİİ VE TÜRBESİ
Şavşat ilçesine bağlı Köprülü Köyü’nde bulunur. Mimariaçıdan sade ve minaresi bulunmayan bir yapıdır. Yapıkendi isteği ile İslamiyet’i kabul eden Hristiyan atabeklerinden Zor Tana tarafından, tahminen 16. Yüzyılda yaptırılmıştır.KONAKLAR
Geleneksel ahşap mimarisiyle inşa edilen Şavşat konaklarından en iyi korunanları, Hamşioğulları Konağı ve Zor Mustafa Bey Konağı’dır.KÖPRÜLER:
Kendisine has özellikler taşıyan Şavşat köprüleri arasında günümüze en iyi korunarak gelenleri Tarihi Kemer Köprü,Dutlu - Ilıca yol ayrımındaki köprü ve Şartul Mevkii Kemer Köprüsü’dür.KİRAZLI - KOYUNLU ODALARI
Dik bir kaya yüzeyine oyulmuş olan odalar, Koyunlu Köyü’nün kuzeyinde, Kirazlı Köyü’nün doğusunda yer alan dağın yamacındadır. Yapı topluluğu birbirlerineaçılan farklı düzlemlerde iki katlı iki yapı olarak dikkatçekmektedir. Odaların hemen yanında çok önemli bir şelale (Su Atan Şelalesi) mevcuttur.Odalardan birkaçı zemindedir ve taş işleme figürler dikkat çekmektedir. Bir oda ise 150 - 200 m yüksekliğindeki kayanın yarısında olup geçiş yolu bulunmamaktadır. Geçiş yolları aşındığı için günümüzde odalara girmek imkansızdır.Odaların bu şekilde yapılmasının nedeni, en yaygın rivayete göre odalardayaşayan Tamara’nın (Rus - Gürcü Güzeli) güzelliğinin kimselere gösterilmemesi ve Tamara’nın korunmasıdır.MİLLİ PARKLAR
Ülkemizdeki milli parkların ikisi Şavşat ilçesindedir. Bunlar Karagöl ve Sahara yaylasıdır. Karagöl, ilçe merkezine 25 km,Sahara ise 13 km uzaklıktadır. Bölge olağanüstü zengir bir flora ve fauna çeşitliliğine sahiptir. Yine bölgede tespit edilmişendemik tür bulunmaktadır.KARAGÖL MİLLİ PARKI
Karagöl ve çevresinde genel olarak paleojen ve neojen arazileri yer alır. Kayaçlar genellikle sedimenter kökenlidir. Karagölve çevresi yer yer vadilerle yarılmıştır. Bu yarılmalar yörede heyelan ve kütle hareketlerinin aktif olmasına neden olmuştur. Karagöl rotasyonel olarak kayan kütlenin gerisindeki çanakta biriken suların meydana getirdiği bir heyelan gölüdür.Göl çevresi ladin, göknar ve çamların meydana getirdiği yoğun ormanlarla kaplıdır. Bu doğal öğelerin ördüğü Karagöl,ender görülen güzellikte bir manzaraya sahiptir. Ayrıca gölün kuzeydoğusundaki Bagat mevkii ve çevresinde, çim kayağıpisti niteliğine sahip alanlar mevcuttur. Karagöl kesiminde, Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğüne ait kır gazinosu mevcut olup konaklama imkanı bulunmaktadır. Karagöl’ün doğu ve batısında bulunan ormanlık alanlar günübirlik konaklama ve kamping tesislerinin geliştirilmesine uygun niteliktedir.SAHARA MİLLİ PARKI
Şavşat-Ardahan karayolu üzerinde, Şavşat’a 13 km mesafededir. Yörenin genel olarak örtü bazaltlarından meydana gelen bir jeolojik yapısı vardır. Örtü bazaltlarının sıyrıldığı yerlerde tersiyer arazisi ortaya çıkar. Yer yer derin vadilerle parçalanan yörede eğim değerleri oldukça yüksektir. Sahara, bu eğimli arazide 1700-1800 m’lerde yer alan sınırlı düzlüklerden biridir.Orman örtüsü ladin ve göknarlardan meydana gelmiştir. Alt zonlarda sarıçam da bulunmaktadır. Yörede antropojen step karakterinde sahalar geniş alanlar kaplamaktadır.Kocabey yaylası ve çevresinde Alpin Zona ait bitki türleri yer almaktadır. Sahanın arz ettiği bu rekreasyonel potansiyelin ve doğal güzelliklerinin korunması amacıyla 3766 hektarlık kısmı 1994 yılında milli park kapsamına alınmıştır Kocabey Kışlalarının olduğu yer kış aylarında da konaklama yapılabilecek tesis yatırımına en uygun yerlerden birisidir.GÖLLER
Akarsu bakımından zengin olan ilçede çok sayıda buzul gölü bulunmaktadır. Göllerin en büyüğü Karagöl dağlarında bulunanve bu dağa kendi adını veren Karagöl’dür. Meşeli Köyü orman içi mevkiinde Milli Parklar kapsamında bulunan ikincibir Karagöl mevcut olup piknik, mesire yeri özelliğine sahiptir. Göl çevresi ladin ve çamların meydana getirdiği yoğun ormanlarlakaplıdır. Bu doğal öğelerin ördüğü Karagöl ve çevresi eşsiz bir doğal güzelliğe sahiptir. Kamp ve karavan turizmiiçin yöredeki en uygun yerlerdendir.MEŞELİ GÖLÜ(KARAGÖL)
İlçe merkezine 25 km uzaklıktaki Meşeli Köyü’nün kuzeyinde, orman içinde ve yeşil çayırlar arasında yer almaktadır.Her mevsim farklı bir güzellik sergiler doğa severlere. Yolu asfalt olan göle Şavşat, Ciritdüzü, Veliköy, Meşeli köyleri güzergâhı veya Şavşat,Kocabey,Köprülü yolu kullanılarak ulaşmak mümkündür.Gölün çevresinde doğal kaynak suları ve Ormanİşletmesi tarafından yaptırılmış bir dinlenme evi vardır. Göl içerisinde çeşitli balık türleri bulunmaktadır. Akvaryum balığının ender bulunduğu göllerden biridir.KAZAN GÖLLERİ
Bu göller Bilbilan yaylasına giden Top yolu denilen yerin yakınında; Susuz,Yamaçlı, Arpalı ve Ziyaret Köylerinin ortak mera olarak kullandığıbir bölgededir. Gölde ender bulunan kırmızı benekli alabalık mevcuttur.KARAGÖL (MAVİ GÖL)
İlçe merkezine 25 km uzaklıktadır. 3200 metre rakımda bulunan bu göle ancak yaz aylarında gidilebilir. Bölgede çok sayıda Karagöl isminde göl olması sebebi ile bölge halkı tarafından gölün adı Mavi Göl olarak değiştirilmiştir. Şavşat, Dalkırmaz, Çiftlik, Savaş, Çavdarlı köyleri üzerinden veya Hanlı ve Karaağaç köylerinin yaylalarını geçerek göle ulaşabilmektedir. Çavdarlı, Savaş ve Hanlı köylerinin yaylalarının üstünde Yalnızçam dağlarının zirvesinde, Bilbilan yaylasının arka tarafında yer almaktadır.Üç büyük gölden oluşmaktadır. Muhteşem bir doğa görüntüsüne sahip olan bu gölün çevresinde yaz aylarının ortasında bile kar vardır. Bu göllerde dünyada nadir olarak yetişen kırmızı benekli alabalıklar bulunmaktadır.BOĞA GÖLÜ
İlçe merkezine yaklaşık 40 km mesafede, alabalığı ile meşhur bir göldür.Arsiyan yaylasındadır. Yakınında irili ufaklı birkaç göl daha mevcuttur.Boğa Gölü Efsanesi: Efsaneye göre Boğa Gölü’nün kenarında hayvanlarını otlatanadamın boğası böğürmüş. Su boğası gölden çıkmış ve boğalar güreşmişler. Suboğası diğerini yenmiş. Sahibi boğasının yenildiğine çok üzülmüş. Öcünü almakiçin boğasına, uçları çok ince olan takma boynuzlar yapmış. Bir müddet boğasınıbesledikten sonra ygölün kenarına gitmiş. Göl kenarına gelen boğanın böğürmesiniduyan suboğası gölden çıkmış ve tekrar güreşmişler. Polat boynuzlu boğanın ince uçlu takma boynuzları su boğasının kafasında yaralar açmış. Su boğası, canıyandığından kaçmak zorunda kalmış. Ağır yaralanan boğanın göle girmesi ile gölkana bulanmış. Bugün, gölün içindeki kırmızı taş ve toprağın su yüzüne aksettirmiş olduğu yol şeklindeki bir kırmızılığın, boğadan kalan kan lekelerinin izi olduğuna inanılmaktadır.SAMAMİYET GÖLLERİ
Arpalı yaylasına 2 km mesafededir. Bu göller Arpalı Yaylası sınırları içerisinde olup ikisi büyük olmak üzere birbirine yakın birkaç gölden oluşmaktadır. Göllerin çevresi düz bir arazi yapısına sahiptir. Göllerinbirbirlerine yakın oluşu nedeniyle köylüler tarafından “samimiyet”kelimesinden gelen Samamiyet adı verilmiştir. Bu göllerden birinin akağı dipten olduğu için göle girmek tehlikelidir. Çevresinde çoksayıda pınar bulunmaktadır ve suları oldukça soğuktur.CAMUŞ GÖLÜ
Arpalı yaylasında bulunan gölün içinde çim adalar bulunmaktadır.Yöresel adı camuş olan mandaların göldeki çim adaları yemesi nedeniyle Camuş Gölü olarak adlandırılmaktadır.KIZ GÖLÜ
Arsiyan Dağı’nın güzelliklerinden birisi de Kız Gölü’dür. Efsaneyegöre parlak ay ışığının, gölün berrak suyunda ayna gibi yansıdığı gecelerde gölün ortasından uzun boylu, parlak saçlı bir kızın çıktığı vegölün kenarında taşların üzerine oturarak Arsiyan Vadisi’ni seyrederkensaçlarını taradığı söylenir. Bu nedenle göl Kız Gölü olarak anılır.AĞ GÖL
Bu göl Karaağaç ve Hanlı Köyü yaylalarının üstünde olup rakım 2850m’dir. Gölde son zamanlarda Milli Parklar ve Tarım müdürlükleri tarafından çeşitli çalışmalar yapılarak göle sazan balığı bırakılmıştır.BALIK GÖLÜ
İlçenin kuzeyinde, yaklaşık 35 km mesafede, doğal güzellikleri ile meşhur bir göldür. Pınarlı Köyü sınırları içerisindedir. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından göl kenarında yürüyüş ve oturma alanları,çeşmeler, tuvalet ve mescit yapılmıştır. Akustik bir özelliğe sahipolan gölün üç tarafı ormanlarla çevrilidir, diğer yanı ise Cin Dağı’na bakmaktadır.12 YÜZEN ADA
İtalya’da 1671’den beri bilinenyüzen adalar, Türkiye’de 2000’liyıllarda tanınmaya başlamış veo günden bu yana bilim dünyasının ve doğa severlerin ilgi odağı olmuştur. Yüzen adaların sayısının önümüzdeki yıllarda yapılacakaraştırmalarla daha da artacağı düşünülmektedir.Yüzen adalar, keçeye benzeyenve saz gibi birbirini tutan bitkilerin, sudan daha az yoğun bir karakütlesi oluşturmasıyla meydana gelmektedir. Birbirine tutunanbu bitkiler, suyun üstünde salgibi yüzmeye başladıktan sonra üzerinde bitki, hatta ağaç yetişebilmektedir.Rüzgârın estiği yönedoğru yer değiştiren bu adalar,büyüklüklerine göre sırıkla da itilebilmektedir.Yapılan araştırmalar sonucunda Türkiye’nin bir yüzen ada cenneti olduğu anlaşılmıştır. Ülkemizde,keşfedilmeyi bekleyen yüzlerce yüzen adanın dışında, kayıt altına alınmış 100’den fazla yüzen ada vardır. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, Rize’de ve Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı Arsiyan yaylasında 12, Kaçkar Dağları’nda 24 olmak üzere toplam 36 yüzen ada bulunarak tescillenmiştir. Yüzen adaların, bir aradaen çok bulunduğu yer ise Artvin’in Şavşat ilçesidir. Sedava Gölüüzerinde, büyüklükleri 20 - 150 m2 arasında değişen 8,Muasıl Gölü’nde 2, Posta Gölü’nde ise 2 adet yüzen ada mevcuttur.Laşet Alabalık Çiftliği, Kebap Restoran ve Motel.
Şavşat Ardahan karayolu 10. Km.
Eşsiz bir doğada, laşet çayının yanında etrafında tek bir yerleşim alanı bulunmayan tesisin Motel kısmında, içerisinde her türlü konfor bulunan 14 yatak kapasiteli 7 ahşap oda bulunmaktadır. Restoran kısmında laşet çayının zengin ve doğal besleyici suyunda yetiştirilmiş olan lezzeli alabalık çeşitleri ve yöre hayvanlarının eti kullanılarak usta ahçılar tarafından yapılan kebap çeşitleri bulunmaktadır. Restoranda Yöresel ve doğal lezzetler içeren köy kahvaltısı da sunulmaktadır.
Laşet Bungalov tatİl köyü ve restoran..
AB Desteği ile yapılan tesiste 16 bağımsız bungalov ev bulunmaktadır. Bungalov evler toplamda 50 kişi kapasitelidir. 2 ayrı yatak odası, oturma salonu, temiz banyo ve tuvaleti ve köy manzaralı balkonu olan çam kokulu odalar müşterilerine huzur vermektedir. Tesisin yanında bulunan Restoranda alabalık ve kebap çeşitleri ayrıca yöresel lezzetler içeren köy kahvaltısı bulunmaktadır.